Gazetecilik ilkeli duruşu gerektiren bir meslek. Doğruya doğru, yanlışa yanlış demediğimiz, ezilenin, haksızlığa uğrayanın yanında durmadığımız sürece kamu yararına yapılan bu mesleği icra etmeye çalışmanın ne anlamı olabilir?
Dergimizde işkence hikayelerine yer vererek, genç nesillerin belki de hiçbir zaman duymayacakları bir dönemin gerçeklerini aktarmamız işte bu yüzden…
Sarp bir yoldayız dostum…
Tarihimizin karanlıkta kalan gerçekleri ile yüzleşmek ve doğruları araştırma noktasında dik bir duruş sergilemek çok da kolay bir şey değil.
Başta Ermeni tehciri olmak üzere birçok toplumsal olayı irdelerken karşılaştığım bilgiler tüyler ürpertici boyutlardaydı. Yaşın yanında kurunun da yandığı, okumalarımda dramların, aile facialarının yaşandığı nice olayla karşılaştım.
Kendilerine sığınan bir yetim Ermeni çocuğunu 17 yaşına kadar büyüten ve daha sonra “Ermenileri saklayanları tutuklayacaklar” diye laf çıkınca, masum bir çocuğu öldürebilen bir cinnet halinin açıklamasını vicdanımda bulamadım. Bazı şeyleri yazmaya insanın gücü yetmiyor. Elim varmadı…
Sarp bir yoldayız dostum…
Sırf Rumların, Yahudilerin mallarına çökmek için uydurulan haberlerin ve ateşlenen dinamitlerin, daha dün tavla oynadığı komşusu tarafından boğazı sıkılmak suretiyle öldürülmek istenen bir Rum.. bir Ermeni olmanın ne demek olduğunu anlamaya çalıştım…
Sarp bir yoldayız dostum…
Doğruları yazmanın ateşten gömlek giymek anlamına geldiği bir çağda..
Ottan, böcekten bahsetmenin, “göbek atmanın” fazilet, mutluluk sayıldığı bir devirdeyiz…
Sarp bir yoldayız dostum…
Kalemin namusunun…
Fikrin namusunun beş para etmediği bir devirdeyiz…
“Torpil”le devletten makamlar dilenenlerin, “kul hakkı” nedir bilmeyen hırsızların, telle adam boğan katillerin sultanlığı devrindeyiz…
Sarp bir yoldayız dostum…
Ne gözümüzde Yusufluk sevdası, ne Mısır’a sultan olma hayalimiz var…
Yüreğimizde kırgın bir sevda, aklımızda, ruhumuzda ülkemizin yetim çocukları…
Onlar içindir kavgamız…
Onlar içindir dik duruşumuz!
Ki; onlar aydınlık bir ülkede…
Cumhuriyet güneşinin sıcaklığıyla uyansınlar diyedir kavgamız.
Sebahattin Çelebi
Add a comment
