İnsan niye susar ve sessizleşir?

Foto: Shutterstock.com

Aslınur Altuner
Aile Danışmanı/Çift Terapisti

Anlatamadıklarını içinde biriktirirsen yorulursun.
Anlattığın kişi seni anlamazsa susarsın.

İnsan anlaşılamadığı zaman susar, içinin sessizliğine çekilir.
Karşısındaki kişiye anlatır, anlatır, konuşur, çırpınır; kendini ifade edebilmek için kırk takla atar.
Anlaşılamayınca susar…
Susar ve sessizliğe gömülür.
Bu defa da “Neden sustun, konuşmuyorsun?” denir.
“Konuştum, anlamadın.” demeye bile gücün kalmamıştır.

Bir ilişkide en değerli şey birbirini can kulağıyla dinlemektir.
İlgiyle, gözlerinin içine bakarak dinlemek…
“Eli işte, kulağı onda” gibi değil!
Gözüyle, kulağıyla, kalbiyle, ruhuyla onda olarak dinlemek…
Ancak bu şekilde anlayabilirler ve anlaşılabilirler.

İnsan en çok birinin kendisini dinleyip anlamasına ihtiyaç duyar.
“Beni eleştirmeden, yargılamadan dinlesin ve anlasın.” ister. En çok da sevdiği kişi tarafından duyulmak ve anlaşılmak ister.
Sevdiği kişi tarafından anlaşılamayınca da yorulur ve ona karşı susar, kabuğuna çekilir, içine kapanır.

Duyulmadığını ve anlaşılmadığını düşünen kişide duygusal açlık oluşur. Doğal olarak bu açlığı kapatmak isteyecektir insan.
Bu esnada karşısına iş hayatında, sosyal medyada, dış dünyada karşı cinsten birileri çıkabilir ve ona “Nasılsın, iyi görünmüyorsun, anlatmak ister misin?” gibi ilgisi, duygusal boşluk içine düşen kişinin dikkatini çekebilir ve hoşuna gidebilir.

Kendisini dinleyecek birini bulmanın huzuruyla ona anlatabilir, içini dökebilir.
Birinin kendisini dinlediğini, duyduğunu, anladığını düşünmesi ona karşı aidiyet oluşturabilir ve duygusal bir bağ kurabilir.

Yani demem o ki dostlarım: Sevdiğini sen dinlemezsen dinleyen biri çıkar.
Sonra ne mi olur?
Ayıkla pirincin taşlarını…

Sevdiklerinizi dinleyin dostlar.
“O niye beni dinlemiyor, anlamıyor?” demeden siz dinleyin, anlayın, anlamaya çalışın. Çözün onu, yardımcı olun.
Birlikte olmak, yan yana huzurlu ve mutlu olmak istiyorsanız bunu yapın. Siz dinler ve anlamaya çalışırsanız o da sizi dinleyecek ve anlayacaktır.

Hayatı birbirinize zorlaştırmadan, kolaylaştırarak yaşamak varken niye pirinci taşlarla doldurup sonra da pirincin taşlarını ayıklamak için uğraşasınız ki?
Değil mi ama?

Add a comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlk Siz Haberdar Olun!

Abone ol butonuna basarak, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.