Sözün ötesindeki sır: Şems’ül Maarif

El-Bûnî’nin amacı, sadece görünen âlemi değil, aynı zamanda gayb âlemini de kapsayan kozmosun işleyişindeki gizli düzeni, ilahi isimlerin ve harflerin taşıdığı enerjiyi, evrensel akışın altındaki ilahî formülleri ortaya koymaktı. Ona göre, Kur’an-ı Kerim’in her harfi ve kelimesi, Allah’ın isimleri ve sıfatları, kainatın birer anahtarıydı.

Enis Behiç Malmö

O yüzyılları aşan bir kitap. Şems’ül Maarif (Bilginin Güneşi) kadar kadim bilgiler dünyasında iz bırakmış pek nadir eser bulunur. Mühürlü sırların çözüldüğü ve insanın içinde bir keşif merakı uyandıran bu kitap, bir kitaptan öte, sanki bir kapı gibi değerlendirildi hep. İlahi isimler, harfler ve semavi güçlerin titreşimleriyle örülmüş gizemli ve sırlı bir kumaş gibiydi. Şems’ül Maarifi basit bir metne, kitaba indirmek, uçsuz bucaksız bir okyanusu bir su birikintisi ile kıyaslamaya benzer. Şems’ül Maarif, görünmeyenin kapılarını aralayan, evrenin derinliklerinde saklı gizemli sırları üfleyen bir nefes gibi kabul edilir.

13. yüzyılda yazıldı

Bu esrarengiz eserin yazarı, 13. yüzyılın bilge ve gizemli figürü Ahmed el-Bûnî’ydi. Mısır’da doğan Ahmed el-Bûnî, Kuzey Afrika’dan Ortadoğu’ya uzanan geniş bir coğrafyada uzun seyahatler yapmışt. 

Ahmed el-Bûnî, sahip olduğu derin bilginin yanısıra, aynı zamanda harfler ilmini (İlm–i huruf), isimler ilmini (İlm-i esma) biliyor, tılsım sanatları ve astrolojik ve ezoterik bilgilere vakıf biriydi. Bilimsel gelişmelerin İslam dünyasında bir yıldız gibi parladığı bir çağda, felsefe, matematik, astronomi ve tıp gibi konularda çığırlar açılıyor, batıni ilimlere karşı büyük bir merak dalgası coğrafyayı kuşatıyordu.

Uzayın gizli düzenine de merak saran Ahmed el-Bûnî’ye göre, Kur’an’ın her harfi ve kelimesi ile Allah’ın güzel isimleri ve sıfatları evrenin sırlarını çözmek için adeta bir anahtar hükmündeydi. Bu anahtarları doğru bir düzlemde buluşturanlar, hem maddi hem de manevi alemde derin güçlere sahip olabilecek bir imkana kavuşabilirlerdi. Şems’ül Maarif işte bu arayışların derlendiği bir kitaptı ve daha sonra kendisinden sonra gelen Hermetizm, Kabala ve Simya gibi ezoterik akımları da derinden etkileycekti.

Kozmik Şifre: Yapı ve Sırlar

“Şems’ül-Maarif”, sayıların, harflerin, göksel cisimlerin ve ilahi isimlerin karmaşık dansına dayanan bir bilgi hazinesi gibiydi. İslam dünyasındaki yaygın sayısal değer hesaplamaları (ebced hesabı) konusunda derin bir bilgiye sahip olan El-Bûnî, her ismin bir enerjisinin olduğunu düşünüyordu. Her gezegen ve burcun da belirli bir etkiye sahip olduğunu savunan El-Bûnî, bütün bu bilgileri bir araya getirerek, gizli güçleri çağırma veya belirli sonuçlar tezahür ettirme potansiyeline sahip tılsımlar, dualar ve ritüellerden bahsediyordu.

Kitapta başlıca şu konulara değiniyordu:

Harf ve Sayı Bilimi:

Arap alfabesinin her harfi, bir iletişim aracı olmanın ötesinde kozmik bir şifreydi El-Bûnî’ye göre.El-Bûnî, harflerin mistik anlamları, sayısal karşılıkları ve evrensel olaylarla ilişkili olduğuna inanıyordu.

İlahi İsimler ve Esma-ül Hüsna: Allah’ın 99 ismi, sadece birer sıfat değil, aynı zamanda manevi birer enerji hazinesiydi El-Bûnî’ye göre. Kitapta, her ismin sırrı, zikir yöntemleri ve gezegenlerle bağlantıları detaylıca açıklanıyordu.

Astroloji ve Gezegen Etkileri: Astrolojiden de bahsedilen kitapta, Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn gibi yedi gezegenin insan hayatı ve evren üzerindeki etkileri, ritüeller için uygun gezegen saatleri ve konumları da detaylı bir şekilde anlatılıyordu.

Tılsımlar ve Vefkler: Geometrik desenlerin bir gizeminin var olduğunun anlatıldığı kitapta, sayılar ve harflerden oluşan tılsımların, bir niyeti veya gücü temsil ettiğinden bahsediliyordu. Bunların yapım kuralları, çizim yöntemleri ve aktivasyon süreçleri titizlikle anlatılıyordu.

Manevi İletişim: Cinler, melekler ve diğer manevi varlıklarla iletişim kurma veya onlardan korunma yöntemleri de kitabın sayfalarında bulunuyordu, kitabın en tartışmalı ve dikkat gerektiren bölümü de buydu.

Şifa ve Korunma: 

Kur’an ayetleri, ilahi isimler ve semboller kullanılarak hastalıklardan korunma, şifa bulma veya olumsuz enerjilerden arınma yolları sunulur.

Dünyayı ve evrenin sırlarını anlama çabası olarak tanımlanabilecek “Şems’ül-Maarif”,  kesinlikle bir “büyü kitabı” değildi. Ancak içindeki bilgilerin kapsamı, derin bir anlayış, manevi bir disiplin ve saf bir niyet gerektiriyordu.

Güç ve Tehlike

Büyük ve derin bilgiler, büyük sorumluluk ve aynı zamanda büyük riskler taşıyacaktı. Şems’ül Maarif, aydınlanmanın feneri olabilecek bir potansiyele sahipken, aynı anda kötü ellerde kaosun ve karmaşanın kaynağı olabilecek bir yapıya da sahipti. Kitaptaki temel öğretiler, yalnızca entelektüel bir birikim değil, aynı zamanda yüksek bir manevi olgunluk ve samimiyet gerektiriyordu. Bilgisiz ve art niyetli kişilerce kullanılması durumunda, kozmik dengeyi bozabilecek gelişmeler yaşanabilirdi ve istenmeyen varlıklar çağrılabilirdi. Uygulayıcının ruhsal ve zihinsel sağlığında yol açabileceği yıkımlar ise apayrı bir konuydu.

Birçok alim, tarih boyunca, bu eseri “yasaklı ilimler” kategorisine yerleştirmiş, sıradan insanların ondan uzak durmasını öğütlemişti. Kitabın tehlikeli görülmesinin nedenleri şunlar kabul ediliyordu:

Yanlış Anlama ve Kötüye Kullanım: Karmaşık ritüeller ve dualar, yanlış yorumlandığında veya dikkatsizce uygulandığında ciddi zararlara yol açabilir.

Teolojik Riskler: Bazı uygulamalar, İslam inancına aykırı görülen “şirk” veya “küfür” riski taşıyabilir, bu da din alimleri arasında büyük bir endişe yaratmıştı.

Bilinmeyene Duyulan Korku: Cinler, manevi varlıklar ve gizli güçler gibi konular, insan doğasının bilinmeyene karşı korkusunu tetikleyerek kitabın etrafında bir gizem perdesi oluşturmuştu.

Metafizik Tehlikeler: Bazı tılsımlar ve duaların, uygulayıcıyı fiziksel veya metafiziksel tehlikelerle karşı karşıya bırakabileceğine inanılıyordu.

Rivayetlere göre, el-Bûnî eserini tamamladıktan sonra oldukça derin bir iç hesaplaşma dönemi yaşamış ve son bölümlerini yalnızca belirli bir zümrenin çözebileceği şifreli bir dille kaleme almıştı. Bazı sırlar için, insanlığın henüz hazır olmadığına inanıyordu.

Günümüzde Bir Gizem

“Şems’ül-Maarif”’in özgün ve eksiksiz nüshalarına ulaşmak neredeyse imkânsız durumda. Kütüphanelerde veya özel koleksiyonlarda bulunan yazmalar oldukça nadir. Piyasadaki basılı veya dijital versiyonlar genellikle eksik, hatalı veya tahrif edilmiş basımlardan oluşuyor. Kitabın gerçek gücünün, kelimelerde değil, kelimelerin ardındaki niyet, enerji ve kozmik rezonansta yattığı düşünülüyor. 

Kitapta bahsedilen bütün bu sırları çözmek, yalnızca ilim ve takvada derinleşmiş kişilerce mümkündü. 

“Şems’ül-Maarif” kitabı, bilginin iki yüzünü yansıtan bir aynadan farksızdı: Aynanın bir yüzünde aydınlanma diğer yüzünde ise yıkım vardı. Bu kitap, aynı zamanda insan zihninin evrenin sırlarını öğrenme arayışının da bir tezahürüydü. 

Bu eser, yalnızca okunan değil, hissedilen, sorgulanan ve belki de en önemlisi, uzak durulması gereken bir fenomen olarak yüzyıllardır karşımızda duruyor. Bazı sırların, perde arkasında kalması gerekir; onların açığa çıkması, bazen yalnızca kaos ve yıkım getirir. “Şems’ül-Maarif”, bu kadim uyarının sessiz bir tanığı olarak tarihteki yerini koruyor. 

Add a comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlk Siz Haberdar Olun!

Abone ol butonuna basarak, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.