Demirin tuncuna, insanın puştuna kalmak!

Ara Güler’in objektifinden Yaşar Kemal.

Bir deyim.

Ünlü Türk halk şairi ve deyiş ustası Karacaoğlan’a atfedilen bir söz olarak kabul ediliyor.

Karacaoğlan, 17. yüzyılın ortalarına doğru yaşamış ve halk edebiyatı geleneğinin en önemli temsilcilerinden biri olmuştur.

Şiirlerinde halkın günlük yaşamını, aşkı, doğayı ve insan ruhunun derinliklerini işlerken, aynı zamanda toplumsal eleştiriler de yapmıştır.

Bu deyim de, onun hayatın bozulabilen yanlarına dair yaptığı bir yorum olarak halk arasında yaygınlaşmıştır.

Ancak ben bu deyimi ilk defa Yaşar Kemal’den duymuştum…

İnce Memed romanında yer alıyordu.

Bir karakterin yozlaşmışlık ve çürümüşlük üzerine düşündüğü bir anı, sanırım, ifade ediyordu…

Özellikle İnce Memed’de bu deyim, kapitalizmin ve güç sahiplerinin insanları nasıl bozulmuş hale getirdiğini anlatan bir çerçeve içinde kullanılmıştı.

“Mıh gibi aklıma çakılmıştır” ifadesi hâlâ zihnimde yer etmiştir.

“Mıh” derken… sabırlı, kalıcı ya da bir durumu belirginleştiren bir anlam kastediyorum…

Attila İlhan’ın şiirindeki “mıh”lardan bahsediyorum:

“Ben sana mecburum, bilemezsin / Adını mıh gibi aklımda tutuyorum” dizelerindeki “mıh”lar gibi, o “puştlar” da topluma çakılıdır…

Pazar günü deyimlerden yana bolluk var.

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlk Siz Haberdar Olun!

Abone ol butonuna basarak, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.