Göze almıştık

“Artık yeter!” diye bağırıyordu annem. Odamdan korkuyla dışarıya fırladım, uyku sersemliğiyle nereye gittiğimi bilmeden. Yatak odasının kapısı kilitliydi. Kapıyı yumruklamaya başladım ama gürültüden duyulmuyordu. Annem çığlık çığlığa kalan sesi, babamın küfürlerini bastırıyordu. Kırılan cam sesleri, devrilen eşyalar beni daha da korkuttu.
Foto: Shutterstock.com

Karanlık…

“Gözlerimi açarsam bitmeyecek bu karabasan.” diye sımsıkı kapattım, terden yapış yapış olmuş ellerimle de kulaklarımı.

Aslında avaz avaz bağırmalıyım ama sesim çıkmıyor. Yerde olduğumu soğukluğundan anlıyorum. Beş dakika önce neler olduğunu hatırlamaya çalışıyorum. Sanki birileri hafızamı silmiş, bomboş.

Mutsuz, zorla evlendirilmiş, sabahtan akşama kadar zenginlerin evlerini temizleyen, akşam eve geldiğinde kocasını memnun etmek için kırk takla atan zavallı bir kadının kızıyım ben.

Daha on altısına girmeden, okul yerine kendinden oldukça yaşlı bir kasabın koynuna göndermişler. Başlık parası yüklü olunca annesi de bükmüş boynunu.

Ne de olsa kasap damatları gelirken eli kolu boş gelmez, gönüllerini hoş tutarmış. Ama düşündükleri gibi olmamış, nikahtan sonra selamı sabahı kesivermiş zengin damat.

Annem kaderine razı gelip, kocasının bir dediğini iki etmemiş. Bazen babam gece geç saatlerde zil zurna gelip, akla gelmeyecek zulümler edermiş anneme.

“Kocandır, döver de sever de, sen ona itaat etmelisin. Bu eve ancak kefeninle çıkarsın.” diye sustururmuş ananem. Annem sessizce gözyaşlarını silip, dönermiş cehennemine.

Çok geçmeden hamile kalan annem daha da korkmaya başlamış, “Ya bebeğime de zulmederse?” diye. Hatta beni düşürmek için mahalledeki ebeye bile gitmiş. “Sen benim en büyük korkumsun.” derdi. Çocukken anlamamıştım annemin korkusunu. Şimdi “Keşke doğmasaydım bu cehenneme.” diyorum.

Babamın işleri zamanla bozulmuş, dükkânın kirasını bile ödeyemez hale gelmişti. Ben ilkokula başladığımda annem mahallede birkaç komşunun evine temizliğe gider, akşam sofraya da yanında getirdiği artakalan yemeği koyardı. Az çok biriktirdiği paraları saklar, bir gün beni de alıp çok uzaklara gideceğimizi söylerdi.

Babam eve gelmeden beni odama gönderir, ne olursa olsun odadan çıkmamamı tembihlerdi. Gece bağırışlara uyandığımda gözlerimi kapatır, yorganımı başımın üstüne sıkıca çekerdim. Yardım edecek, bizi koruyacak kimsemiz yoktu.

Annem bir gün okul çıkışı beni almaya gelmişti. Artık bu zulüm bitiyor diye çok sevinmiştim. Önce karakola gittik, annem durumumuzu anlattı lakin bir sürü nasihat dinleyip dışarı çıktık. Çalıştığı ev sahibi sığınma evinden bahsetmiş, “Yarın sığınma evine de gideceğiz güzel yavrum, baban bir şey hissettirme sakın ha! Sen hemen yat uyu.” demişti. O gece sabaha kadar dua ettim kurtulmak için.

Annem koşturmaktan nefes nefese kalmıştı. Elimden sıkıca tuttu, soluksuz yürüdük sığınma evine. Müdür Bey bizi odasına alıp, annemle uzun uzun konuştu. Bir yer boşalınca haber vereceğini söyleyip gönderdi bizi. Annemin çaresizliği, benim hayal kırıklığım gözyaşlarımızla akıyordu. Sessizce yürüdük evimize.

Aradan geçen yıllarda annem kaderine razı olup, sırf beni korumak için her gece zulme razı geldi.

“Artık yeter!” diye bağırıyordu annem. Odamdan korkuyla dışarıya fırladım, uyku sersemliğiyle nereye gittiğimi bilmeden. Yatak odasının kapısı kilitliydi. Kapıyı yumruklamaya başladım ama gürültüden duyulmuyordu. Annem çığlık çığlığa kalan sesi, babamın küfürlerini bastırıyordu. Kırılan cam sesleri, devrilen eşyalar beni daha da korkuttu.

Kapıya zorlaya zorlaya açtığımda gözlerime inanamadım, gördüğüm gerçek olamazdı, olmamalıydı. Annem elindeki tahta parçasıyla yere yığılmış babama olağan gücüyle vuruyordu. Ortalık kan içinde kalmıştı. Babam bayılmış olmalı, kıpırdamıyordu. Son gücümle anneme sarılıp dışarıya çıkardım. Gözlerindeki kin ve nefret beni korkutuyordu.

“Korkma kızım, bitti. Artık özgürüz, hadi çıkalım şu cehennemden.” diyerek bana tutundu. Daha adımımı atamadan arkamdan bir el sırtımı kavradı…

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlk Siz Haberdar Olun!

Abone ol butonuna basarak, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.