Göç, Bochum’da tartışıldı

DİDF ve Bochum Ruhr Üniversitesi Sosyal Hareketler Enstitüsü tarafından düzenlenen Göç Konferansı, “Son defa konuşulmak umuduyla” ele alındı.

Bochum Sanat Müzesinde düzenlenen konferansın açılış konuşmasını DİDF adına, DİDF Federal Yönetim Kurulu üyesi Düzgün Altun ve Ruhr Üniversitesi Sosyal Hareketler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Stefan Berger yaptılar. “Daha iyi bir Almanya için neler yapılabilir?” sorusunu ele alan konuşmacılar, hızla yükselen aşırı sağın karşısında birlikte, akıllı, yan yana durmanın öneminden bahsettiler.

Daha sonra Bochum Belediye Başkanı Dr. Sascha Lavender, “Böyle bir etkinliğin kendi şehirlerinde yapılmasından duyduğu mutluluğu, 2. Dünya Savaşı sonrası ülkemize gelen Misafir İşçilerin ülkeye kazandırdıklarının unutulamayacağını” belirtti. Ayrıca “bu konferansın Bochum Sanat Müzesinde olması ise isabetli oldu. Sanat insanları bir arada tutan en güzel olgudur” dedi.

Konferansın moderatörlüğünü Duisburg/Essen Üniversitesi Göç Araştırmaları ve Disiplinlerarası Entegrasyon (InZentiIM) bölümünden Prof. Dr. Helen Baykara-Krumme yaptı.

“Göç ülkesi olarak Almanya” adlı sunumu Göttingen Georg-August Üniversitesi öğretim görevlilerinden Prof. Dr. Karen Schönwälder yaptı. Max-Planck Dini ve Etnik Çeşitlilik Çalışmaları Enstitüsünün çalışmalarını anlatan Schönwälder, “Ülkeyi yönetenlerin Almanya’nın bir göç ülkesi olduğunu bir türlü kabul edip bunu seslendirmeleri gerektiğini ve buna göre politikalar geliştirmelerini bekliyoruz. 1973’de dönemin İçişleri Bakanı Genscher’in Almanya’nın bir göç ülkesi olduğunu söylerken, CDU-CSU partilerinin özellikle bunu kabul etmediklerini” anlattı. Göçün yıllara göre artışı ve sebepleri üzerinde duran Prof. Dr. Schönwälder, sunumun ardından soruları cevaplandırdı.

Bir sonraki sunum olan, “Toplumun Sağa Doğru Kayışı Birlikte Yaşamamızı nasıl Engelliyor?” başlıklı konuşmayı Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi’nden Dr. Friederike Römer ve Dr. Ramona Rischke yaptılar. Sunumlarında “son seçimlerde aşırı sağ partinin yükselişini ve yeni koalisyon partilerinin Göçmen Politikası ve göçmenlerin bölgelere göre dağılımları ve yaptıkları işlerin dağılımlarını” anlattılar. “İnsanların hangi şartlarda ve neden ülkelerini terk ettiklerini ve geldikleri ülkede neler bulduklarını” aktardılar.

Verilen arada, Özlem Sönmez ve Ali Dursun Yıldırım bağlama ve gitar eşliğinde dinletilerini sundular. Aradan sonra IG Metal Sendikası Düsseldorf Başkanı “Sarı El” Rosa Luxemburg Vakfı Danışma Kurulu Üyesi Nihat Öztürk, “Demokratik Katılım için uzun mücadele” başlıklı sunumunda “Kendi kendine oluşan mücadelenin sonuçları” üzerinde durdu. “Yıllar içinde Göçmenlerin Demokratik Mücadelesine karşı, değişik isimlerde kurulan; SRP, NPD, DVU, Raps ve AfD gibi parti, aşırı sağcı parti ve derneklerin, 1990 ile 2020 arasında 187 göçmenin öldürülmesine neden olduğunu, ülkeyi yönetenlerin buna karşı üç maymunu oynadıklarını” anlattı.

Konferansın son bölümünde “Birlikte Yaşamanın Bundan Sonraki Süreci” adlı panel tartışmasında; Alev Bahadır (DİDF), Claus-Ulrich Prölß (Kölner Flüchtlingsrat e.V), Sonja Jalali (DaMigra), Thilo Nicklas (IG-BAU Köln-Bonn, Betriebsrat), Yusuf As (Ver.di) konuşmacı olarak yer aldı. Moderatör Dilan Baran (Neues Leben) eşliğinde panelde tartışan gençler, sağcı bakış açısı, işsizlik, ekonomik zorluklar, birlikte hareket etmek, yan yana daha güçlü, güvenli olacaklarını anlattılar.

Göç Konferansına, DİDF dışında, Köln Flüchtlingsrat, DaMigra, IG-BAU Köln-Bonn, Association of Binational, Bochum Üniversitesi, Göttingen Üniversitesi, Ver.di gibi birçok dernek, enstitü ve 250’nin üzerinde katılımcı konferansı sonuna kadar dikkatlice izlediler.

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlk Siz Haberdar Olun!

Abone ol butonuna basarak, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.