OSMAN SÖYLER
Karşılaştığımız insanların Almanya ekonomisinin gidişatının nasıl olacağı şeklindeki sorularına muhatap oluyoruz.
Hem ülke içinden hem de Avrupa Birliği ve dünyanın diğer ülkelerinden insanlar bunu sıkça dile getiriyorlar. 1970’li yıllardan sonra ekonomisi devamlı büyüyen, ihracatta dünya lideri olan büyük bir ekonomi Almanya. İster istemez herkesin ilgisini çekiyor.
Merkel sonrası Almanya, güçlü bir siyasetçi-lider çıkaramadı. Böyle olunca da ekonomiye odaklanmak yerine yabancı karşıtlığı üzerinden siyaset yapılmaya başlandı ve sonuçta bugün gelinen süreçte yabancı düşmanlığı üzerinden siyaset yapan AFD gibi bir parti bazı bölgelerde birinci, bazı yerlerde ise ikinci parti konumuna geldi. Avrupa Birliği ülkelerinden yıllar önce gelen Polonyalı, İtalyan, Çekya vs. ülke insanları Alman vatandaşı olmuş ve kök salmışlar. Bunları da yabancı statüsüne aldığınızda her 4 kişiden birisi yabancı olarak karşımıza çıkıyor. Bunlar Almanya’yla bütünleşmiş, nesiller geçmiş; bu ayrıştırma Almanya’ya ve Almanlara çok büyük zararlar verecektir. Nüfusu ihtiyarlayan bir ülkenin yapacağı bu tür bir siyaset çok büyük zararlara yol açacaktır.
Ekonomiyi topаrlamak çok kolay değil. Güvenlikçi politikaya döndüğünü ilan eden bir ülke var. Silah üretimine yaptıkları yatırımları artıran holdingler veya bu sektöre girenler var.
Ülkede iflaslar artıyor. Federal Istatistik Dairesi verilerine göre 2025 yılında şirketlerde %12,2, ferdi olarak ise %7,5 oranında iflas artışı gerçekleşmiş. Sene sonuna kadar bu rakamların daha yukarılara çıktığını göreceğiz. En çok taşımacılık, turizm ve inşaat sektörlerinde iflaslar yaşanıyor.
Rusya’nın Ukrayna ile olan savaşında milyonlarca insan vefat etti, Avrupa elindeki eski silah stoklarını eritti. Ukrayna genç insan kaynağını kaybetti ve ekonomisi battı. Avrupa’da savaş bize sıçramasın diye ciddi endişe içinde. Her ülke vatandaşlarına savaş halinde bodrum katlarına inmelerini ve kendilerine birkaç ay yetecek gıda, su ve ihtiyaç stoğu yapmalarını söylüyor. Ferah bir dönemden sıkıntılı bir döneme geçildi. Kolaylıkla da toparlanma imkânı gözükmüyor. İşin kötü yanı bu sürecin ne kadar devam edeceği belirsiz. Umarız tez zamanda bir barış ortamı olur da insanlar ölmez ve sıkıntılı süreç sona erer.
Tasarruf dönemindeyiz. Hem süratle artan fiyatlar, kiralar hem de içinde bulunulan zorlu dönem. Neyle karşılaşılacağını ülkeyi idare edenler bilmiyorlar. Lüks tüketim ve zorunlu harcamaların dışında tasarruflu bir hayat ileride oluşabilecek zorlukları rahat aşmayı sağlayacaktır.
Gemi hedefine varmak istiyor ama aradaki mesafeyi aşmak zaman alacaktır.
