Bazen bir masal dünyayı değiştirebilir

Batı dünyasında fablın temsilcileri Ezop ve La Fontaine iken, Doğu edebiyatında Beydeba’nın “Kelile ve Dimne” adlı eseri fabl geleneğinin en önemli örneklerinden biridir.

SEMRA AYDIN MANİSA

Bir hikâye, yalnızca anlatılan bir olaydan ibaret değildir. Hikâyeler, bize dünyayı gösterir, hayal gücümüzü besler ve bazen de düşündürerek dersler çıkarma fırsatı sunar. Fabl, insanlığın en eski anlatı geleneklerinden biridir ve çocuk edebiyatının temel taşlarından biri olarak kabul edilir. Bu türde hayvanlar konuşur, bitkiler düşünür, cansız varlıklar bile insan gibi hissetmeye başlar. Ancak tüm bunlar sadece eğlence için değildir; her fablın arkasında derin bir anlam, öğüt ya da toplumsal eleştiri yatar.

Peki, fabl nasıl doğdu, zaman içinde nasıl değişti ve bugün çocuk edebiyatındaki yeri nedir?

Dünyada Fabl Geleneği: Ezop’tan La Fontaine’e

Fablın kökleri, insanlığın en eski sözlü anlatı geleneklerine dayanır. Antik Yunan’da Ezop (M.Ö. 6. yy.), fabl türünün en bilinen temsilcilerinden biridir. Ezop’un fablları kısa, net ve didaktik anlatılardır. “Kurt ile Kuzu” ve “Tilki ile Üzüm” gibi hikâyeler, insanların zaaflarını, adaletsizliği ve kurnazlığı anlatır.

Ezop’un masalları, Roma’da Phaedrus (M.Ö. 1. yy.) tarafından Latinceye çevrildi ve Avrupa’da büyük bir etki yarattı. Ancak fablın en önemli dönüm noktalarından biri, 17. yüzyılda Fransız edebiyatçısı Jean de La Fontaine tarafından yeniden yorumlanmasıdır. La Fontaine’in fablları, sadece çocuklara hitap eden hikâyeler değildi. Toplumsal düzeni, siyaseti ve insan karakterlerini eleştiren, zaman zaman mizahi, zaman zaman sert bir üslupla yazılmış eserlerdi. “Ağustos Böceği ile Karınca”, “Karga ile Tilki”, “Aslan ile Fare” gibi hikâyeler, günümüzde hâlâ dünyanın dört bir yanında okunmaktadır.

Ancak La Fontaine’in fablları zamanla eleştirilere de maruz kalmıştır. Jean-Jacques Rousseau, “Emile” adlı eserinde fabl türünü çocuk eğitimi açısından sakıncalı bulmuş, çocuklara iyiliği öğretmek için kötülüğü anlatmanın yanlış olduğunu savunmuştur. Günümüzde de bazı eleştirmenler, fablların çocukları fazla katı ahlaki yargılarla sınırlayabileceğini düşünmektedir.

Doğu’da Fabl: Beydeba ve Kelile ve Dimne

Batı dünyasında fablın temsilcileri Ezop ve La Fontaine iken, Doğu edebiyatında Beydeba’nın “Kelile ve Dimne” adlı eseri fabl geleneğinin en önemli örneklerinden biridir.

Hindistan kökenli bu eser, M.S. 3-4. yüzyıllarda Beydeba tarafından yazılmış ve daha sonra Arapçaya, Farsçaya ve Osmanlı Türkçesine çevrilmiştir. Kelile ve Dimne’de de hayvanlar konuşur, hükümdarlarla vezirler arasında geçen olaylar sembolik bir dille anlatılır. Ancak Batı’daki fabllardan farklı olarak, Doğu fablları toplumsal eleştiriden çok yönetim sanatına, bilgelik ve ahlak öğretisine yöneliktir. Bu yönüyle, Batı fablları bireyin kusurlarına odaklanırken, Doğu fablları daha çok devlet yönetimi ve toplumsal düzen üzerine mesajlar vermektedir.

Türkiye’de Fabl Geleneği: Osmanlı’dan Günümüze

Türk edebiyatında fablın izleri tasavvuf, halk hikâyeleri ve divan edebiyatında görülmektedir. Mevlana’nın “Mesnevi”sinde yer alan bazı hikâyeler fabl geleneğine benzemektedir. Özellikle Şeyhî’nin “Harname” adlı eseri, bir eşeğin yaşadığı olaylar üzerinden toplumsal eleştiriler sunması açısından fabl türüne yakın bir eser olarak kabul edilir.

Tanzimat Dönemi’yle birlikte Batı’dan yapılan fabl çevirileri Türk edebiyatına girmeye başlamıştır. Şinasi, Recaizade Mahmut Ekrem ve Ahmet Mithat Efendi, La Fontaine’in fabllarını Türkçeye kazandıran ilk isimler arasındadır.

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte çocuk edebiyatının önemi arttıkça, fabl türü de yaygınlaşmıştır. Orhan Veli, Sabahattin Eyüboğlu ve Nazım Hikmet gibi isimler fabl çevirileri yaparak bu türü geniş bir kitleye ulaştırmıştır.

Günümüzde fabl türü, çocuk edebiyatında özellikle Tarık Dursun K. gibi yazarların eserlerinde karşımıza çıkmaktadır. Türk çocuk edebiyatında doğrudan fabl yazan çok fazla isim olmamakla birlikte, hayvanların sembolik anlatımlarla kullanıldığı öyküler çeşitli yazarlar tarafından üretilmektedir.

Fablların Eğitici Rolü ve Tartışmalar

Fabllar, çocuklara yalnızca eğlenceli hikâyeler sunmakla kalmaz, aynı zamanda hayatın gerçeklerini semboller aracılığıyla anlatma amacı taşır. Hayvanlar ve doğa unsurları üzerinden işlenen bu hikâyeler, çocukların hayal gücünü geliştirir, ahlaki dersler vererek karakter oluşumlarına katkıda bulunur. Küçük yaştaki okurlar için soyut kavramları somutlaştırarak eğitimi daha keyifli hâle getiren bu anlatılar, nesilden nesile aktarılmıştır.

Ancak fablların eğitici rolü zaman zaman tartışmalara da yol açmıştır. Bazı eleştirmenler, bu hikâyelerin çocuklara fazla katı ahlaki yargılar sunduğunu, dünyayı siyah ve beyaz gibi keskin karşıtlıklarla öğrettiğini savunur. Örneğin, tilkinin her zaman kurnaz, kuzunun ise masum gösterilmesi gibi anlatılar, çocukların kalıplaşmış düşünce yapıları geliştirmesine neden olabilir. La Fontaine’in ünlü “Ağustos Böceği ile Karınca” fablı da bu eleştirilerin merkezinde yer alır. Çalışkanlığın övülmesi elbette değerlidir ancak hikâyedeki sanat ve eğlenceyi ikinci plana atan anlayış, tek yönlü bir mesaj verebilir.

Bu noktada önemli olan, fablları çocuklara sorgulama yeteneğini kazandırarak sunmak ve onları eleştirel düşünmeye teşvik etmektir. Hikâyelerin sadece ahlaki dersler veren basit anlatılar olmadığını, farklı okuma biçimleriyle anlamlarının zenginleşebileceğini göstermek gerekir. Çünkü iyi bir fabl, yalnızca öğüt vermez; aynı zamanda düşündürür ve hayal ettirir.

Fabllar Bugün Nerede Duruyor?

Fabl, çocuk edebiyatında klasikleşmiş ve evrensel bir anlatı türü olarak yerini korumaktadır. Günümüzde çizgi filmler, animasyonlar ve çocuk kitapları aracılığıyla fabllar hâlâ çocuklarla buluşmaya devam ediyor.

Ancak fabllar sadece çocuklar için değil, yetişkinlerin de dünyayı anlamasına yardımcı olan metinlerdir. Çünkü insan doğası ve toplumsal düzen hakkında anlatılan hikâyeler, sadece bir döneme değil, tüm zamanlara hitap eder.

Unutmayalım, her hikâye bir öğretmendir ve fabllar, binlerce yıldır insanlara hayatın en önemli derslerini anlatmaya devam etmektedir.

Çünkü bazen bir masal, dünyayı değiştirebilir.  

Add a comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlk Siz Haberdar Olun!

Abone ol butonuna basarak, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.