Amca burada değil artık!

2025 yılı Türk sanat dünyası için gerçek bir yaprak dökümü oldu. Ferdi Tayfur’dan Volkan Konak’a, Edip Akbayram’dan Filiz Akın’a… Ve son olarak İlhan Şeşen. “Amca” artık burada değil ama “gurbet türküsü”nde bıraktığı ezgiler hâlâ kulağımızda. Çünkü müzik ölmez, şarkılar ölmez.

HABER MERKEZİ

2025 yılı, Türk sanat dünyası için yaprak dökümü gibi geçiyor. Ocak ayında Ferdi Tayfur’la başlayan veda zinciri, Edip Akbayram, Filiz Akın, Volkan Konak’la devam etti. Ve şimdi, 26 Mayıs 2025’te İlhan Şeşen de “ellerindeki çiçekleri” bırakarak aramızdan ayrıldı…

Hayatı ve Sanat Yolculuğu

İlhan Şeşen, 18 Haziran 1948’de Manisa’da dünyaya geldi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra 10 yıl boyunca serbest avukatlık yaptı. Ancak müziğe olan tutkusu hiç bitmedi; 1968’de dans müziği orkestralarında şarkıcılık yaparak müziğe adım attı ve aynı yıl gitar çalmayı öğrendi. 1971’de “Kavga” adlı ilk 45’lik plağını çıkaran Şeşen, 1983’te aldığı büyük kararla avukatlık mesleğini tamamen bıraktı. Bu kararını “İçimde çok katı, habis bir ur kalırdı. O da beni mahvederdi. Huysuzun biri olurdum” sözleriyle açıklıyordu.

1983’te yeğenleri Gökhan ve Burhan Şeşen ile birlikte Grup Gündoğarken’i kurdu. Grubun başarılı döneminin ardından 1994’te solo kariyerine başlayan Şeşen, “Aşk Haklı” adlı ilk solo albümünü çıkardı. Asıl çıkışını ise 2001’de “Neler Oluyor Bize” albümüyle yaptı. Bu albümdeki aynı adlı şarkı, onu Türkiye’nin dört bir yanında tanınan bir sanatçı hâline getirdi. Müzisyenlik kariyerinin yanı sıra televizyon programcılığı, radyo programcılığı ve oyunculuk da yapan Şeşen, “Aliye”, “Annem”, “Paramparça” gibi dizilerde rol aldı. 2019’da “Hayatım Hikaye” adlı kitabını yazan sanatçı, 2023’te akciğer kanseri teşhisi aldı ve 26 Mayıs 2025’te 76 yaşında hayata veda etti.

“Ölmekten Korkuyor Musunuz?”

2018 yılında verdiği o unutulmaz röportajda, gazetecinin “Ölmekten korkuyor musunuz?” sorusuna İlhan Şeşen’in verdiği cevap, bugün başka bir anlam kazanıyor: “Kim korkmaz ki ölmekten… Evet korkuyorum. Ama bunu da doğal karşılamak lazım.”

O gün devam etmişti sözlerine: “Lisedeyken okuduğum bir kitaptan esinlenerek bugüne kadarki olgun sayabileceğim bu fikirler oluştu. Benim baş ucu kitabım Montaigne’dir. Onu okudum ve rahatladım. Diyor ki ‘ölümden korkmaya gerek yok çünkü henüz ölmedim’. Öldükten sonra zaten korku yok. Yani o anın kıymetini bilip yaşamak önemli olan o.”

Belki de bu felsefesiyle, 2023’te akciğer kanseri teşhisi konduğunda bile yaşamaya, üretmeye devam etti. “Hastalığının ağır dönemlerinde de şarkılar yaptı” diyor Vedat Sakman. “Bizi hayata bağlayan şeyler bunlar zaten.”

Amcam Burada Değil Artık

“Sanat camiası İlhan Şeşen’e neden amca diyor?” sorusunun cevabını Ercan Saatçi veriyor: “Amca diyorum çünkü o Burhan ile Gökhan’ın amcasıydı. Çocukluğumuzdan itibaren tanıdığımız için bütün müzisyenler ona amca demeye başlamıştı.”

Ama aslında İlhan Şeşen bu lakabı hiç sevmiyordu. 2012’de anlattığı o anekdot kulağımızda: “Amca lakabını sevmiyorum. Ortaokulda ‘Amca’ lakaplı bir çocuk vardı, uyuzun biriydi. Yeğenler de alışmışlar, bana ‘Amca’ diyorlar. Bir gün ‘Demeyin artık’ dedim. ‘Demeden duramıyoruz be amca’ dediler.”

İşte o “amca” artık burada değil. Radyo programının adını taşıyan “Amcam Burada” artık sessiz.

Ellerinde Çiçekler Soldu

“Ellerimde çiçekler

Kapında sırılsıklam

Görürsen bir gün şaşırma

Beni böyle çaresiz”

Bu dizeleri yazdığında, onlarca sanatçının seslendirebileceği bu şarkının bir gün kendi vedası için söyleneceğini düşünmüş müydü acaba? Kenan Doğulu’nun seslendirdiği bu şarkı, bugün başka bir anlam taşıyor. O da kapımızda sırılsıklam kaldı, çaresiz…

İlhan Şeşen’in hayatı, ellerinde çiçeklerle geçti. Avukatlıktan müziğe geçişini “İçimde çok katı, habis bir ur kalırdı. O da beni mahvederdi. Huysuzun biri olurdum” diye açıklıyordu. 1983’te yeğenleri Gökhan ve Burhan’la kurduğu Grup Gündoğarken’den solo kariyerine, her adımda yeni çiçekler açtı.

Neler Oluyor Bize?

“Neler oluyor bize, yine neler oluyor gülüm

Neler sana, bana neler oluyor”

2001’de çıkardığı bu şarkıyla zirveye çıktığında, “Bu şarkıyla Türkiye’yi sarstığımı kendi gözlerimle gördüm” demişti. “Beyoğlu’nda yürüyorum. Üç dükkânda birden benim plak çalıyor. Köylerde çocuklar ‘Neler Oluyor Bize’yi söyleyerek yanıma geliyorlar.”

Şimdi o soru başka bir anlamda karşımızda duruyorken, “Gittiğin günden beri yüzüm hiç gülmedi” mısrası daha da anlamlı: Neler oluyor bize? Neden böyle ardı ardına gidiyorlar?

Sarılınca Sana

“Sarılınca sana unutuyorum her şeyi

Sanki dünya durmuş, zaman işlemiyor”

İlhan Şeşen’in şarkıları, milyonlarca insanın hayatına dokundu. Her aşkta, her ayrılıkta, her hasrette yanımızdaydı.

“Şarkılarımı verdiğim kişilere, ‘Şurasına dokunmayın’ demem” derdi. “Belki dokununca daha güzel olacak…”

Gurbet Türküsünde Kaldık

“Ben bir gurbet türküsünde, akşamın mavi örtüsünde

Öyle durdum bekliyordum geçmeyenler köprüsünde..”

İlhan Şeşen’in bu dizelerinde sanki kendi vedası gizli. Şimdi o “geçmeyenler köprüsünde” bizler kaldık. “Birbirini çok sevenler, böyle durmaz ayrı ayrı” derken haklıydı. Çünkü şarkıları sayesinde ayrı durmuyoruz, hâlâ beraberiz.

Ve dokundu işte. Ayşegül Aldinç’in “Farketmez”i, Nükhet Duru’nun “Aşık Oluyorum Eyvah”ı, İzel-Ercan’ın “Geri Dön”ü… Hepsinde İlhan Şeşen’in parmak izi vardı.

Keşke Yoktur Ama Keşke Olsaydı

“Keşke benim dilimde vardır. Hemen geçer… Keşke yok ne keşkesi, keşke dediğim zaman benim moralim bozuluyor” derdi İlhan Şeşen. Ama sonra yazdığı bir şarkısında:

“Keşke yoktur ama keşke olsaydın”

Bugün biz de diyoruz: Keşke bu veda böyle olmasaydı. Keşke o 76 yıl daha uzun sürseydi. Keşke 2023’te konulan teşhis başka türlü olsaydı…

55. Sanat Yılında Veda

Kısa bir süre önce sahneye çıkıp 55. sanat yılını kutlamıştı. O sahne görüntüleri şimdi başka bir anlam taşıyor. Sanki veda ediyor gibiydi. “Müzik bende sapkınlık” derdi. “Gitarsız evde duramıyorum vallahi billahi samimiyetle söylüyorum.”

Bu sapkınlığı sayesinde, onlarca şarkıya imza attı. “Ben de aldattım ve aldatıldım” diyerek aşkın her hâlini yaşadı, yazdığı şarkılarda anlattı. “Bütün aşıklar hem aldatır hem aldatılır” felsefesiyle yüzlerce kalbe dokundu.

Aklımızdasın Hâlâ

“Dön bana, ağlat beni

Kapılarda yalvart beni

Tenhalarda kapat beni

Aklındaysam eğer hâlâ”

İlhan Şeşen artık dönmeyecek ama o bizim aklımızda, hâlâ. “Bir otel odasında biraz kendimle konuştum” dizesindeki o samimi itiraf gibi, şimdi biz de kendimizle konuşuyoruz onun şarkılarında.

Son Aşkımı Unutamadım

“İlk aşk unutulmaz derler ya, aslında son aşk unutulmaz. Son aşkımı unutamadım” demişti. İlhan Şeşen’in son aşkı müzikti. Ve bu aşkı hiç unutmadı. 2023’te hastalık teşhisi almasına rağmen müzik yapmaya devam etti.

Nükhet Duru’nun ifadesiyle: “Benim için böylesi eserler bırakan besteciler ‘öldü’ lafını hak etmez gibi geliyor. Hep ruhunu yâd edeceğiz. Ruhu şad olsun bütün eserleri söylendikçe.”

Gecelerden Bir Gece O Bir Yıldızdı

Vedat Sakman’ın vedada kullandığı ifade çok anlamlı: “Onun deyimiyle ‘gecelerden bir gece o bir yıldızdı’.” İlhan Şeşen gerçekten de bir yıldızdı. Avukatlıktan müziğe geçen, 10 yıl hukuk mesleği yapan ama içindeki müziği bastıramayan bir yıldız.

“Müzikle uğraşan bir insanın kötü bir şey yapma ihtimali yok” derdi. Bu inancıyla yaşadı, bu inancıyla üretti.

2025’in Yaprak Dökümü

2025 yılı, Türk sanat dünyası için gerçekten de yaprak dökümü gibi geçiyor. Ocak’ta Ferdi Tayfur (Çeşme, Sana Neler Edeceğim), sonra Edip Akbayram (Aldırma Gönül, Bekle Bizi İstanbul), Filiz Akın (Yeşilçam’ın efsane yıldızı), Osman Sınav (Kurtlar Vadisi, Deli Yürek yönetmeni), Volkan Konak (Yaylalar, Sevdaluk) ve şimdi de İlhan Şeşen…

Her biri ayrı bir çığır, ayrı bir ses, ayrı bir hikâye. Ama hepsinin ortak noktası: Türk kültürüne, Türk sanatına yaptıkları katkı. Hepsi de unutulmaz eserleriyle, milyonların hayatına dokunan şarkılarıyla, filmleriyle, sahne performanslarıyla yaşayacaklar.

Şarkıların Ölmez, Ölmeyen Şarkılar

İlhan Şeşen’in 2018’deki röportajında söylediği o sözler bugün daha da anlamlı: “Ben hep şey derim; benim şarkılarım şimdiden anonim isteyen istediğini yapsın.”

İşte bugün o şarkılar gerçekten de anonimleşmeye doğru gidiyor. “Sarılınca Sana”, “Ellerimde Çiçekler”, “Neler Oluyor Bize”… Bunlar artık sadece İlhan Şeşen’in değil, hepimizin şarkıları. Her dinleyişte, her söyleyişte yeniden doğuyorlar.

“Ruhu şad olsun bütün eserleri söylendikçe” diyor Nükhet Duru. Ve bu eserlerin söylenmeye devam edeceğinden kimsenin şüphesi yok.

Çünkü İlhan Şeşen haklıydı: “Müzikten kötülük gelmez.”

Ve müzik ölmez.

“Sevgili eşim, canım babamız, biricik dedem İlhan Şeşen’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Tüm sevenlerinin başı sağ olsun.”

Arzu Şeşen, Fuat Şeşen, Melis Şeşen ve torunu Nefes 26 Mayıs 2025

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

İlk Siz Haberdar Olun!

Abone ol butonuna basarak, Gizlilik Politikası ve Kullanım Koşulları'nı okuduğunuzu ve kabul ettiğinizi onaylıyorsunuz.